1 Mart 2006

birinci bölüm

uyan git çalış gel, bazen uyanmadan git. işte git gel. evet normal ki. yok yok bazen normal değil. bir zaman sonra kendine sorular sorup ve yine çalışmak’tan dolayı diye sonuçlanan o garip hislerin yaşandığı dönemler her şeyden sıyrılıp gitme düşüncesi ama bir yandan da yaşayabilmek için gerekli olan maddi sebepler derken o da ne? ne, ne? alışırsın olum bunlara. hep o kızdığımız büyükler gibi olmaya başlanılan evrim dönemidir işte geçer arada bir tutar bu eski hâller, sonra düzelir. evet evet düzeliyor, düzelince de o kapitalist rejimin içinde bal tutan parmağını yalar oluyorsun, yok o değil de dünyada altı-yedi milyar insan yaşıyor. evet içlerinde de hiç bindokuzyüzbir'den önce doğmuş olan yok. olsa da ne yazar, yok yazalım devamsızlıktan kalsın. 2100 yılı 1 ocak günü cuma’ya denk geliyor. birileri albüm yapıyor heyo. dinle dinle, biri daha albüm yapmış, dinle. aa bunlar hep yapıyor vay be! tv de yeni dizi varmış, benim de olsun bi dizim, aslında dizim var, iki tane. ama ağrıyor onlar. romatizma diyorum ben. insanlar 23 yaşına kadar büyür 23 yaşından duraklama dönemi geçirir ve 23 ten sonra yaşlanmaya başlarmış. dizlerim olayı aceleye getiriyorlar. neyse oldu bir kere, dişlerim dökülüyor olum, sen ne diyosun, bal tutan parmak yalar. ama yanlış parmağı yalıyon salak! ben bal sevmem. internet üzerinden akıp giden lojik bir hayat benimki. 0,1 ler akıyor damarladımda. kesiyorum, bağlantı kopuyor. erol okula git, bitir olum bitir. çalış lan çalış. sigara yak. tamam yakıyorum. yaktım! ve sürekli aynı dertlerden bahsedilen konuşmalar yapıyorsan hayatında, sen bu yolun yolcususundur. kalkıyoruz bir iki, bir iki...

Hiç yorum yok:

yıl olmuş kaç, sen hala ne?

bir alttaki yazı ile bu yazı arasında 15 seneden fazla zaman var. neredeyse 6000 gün. altıbin adet doğmalı batmalı gün. hepsi de adrese tesl...