şimdi sen, öylesine, aslında amaçsız, çıkar gidersin, dışarı, sokağa. geçersin sade’ce. dıştan görünen sen, amaçlı ve emin bir gidişi simgelersin. herkes, her kez bunu görür. oysa sen sadece içindeki o boş yeri sırtlamışsındır. ve gidersin aslında öylesine, herhangi bir yerlere. ve hep önüne çıkarsın, kendinin. hep böyle sürer, sen önüne çıkarsın, her an’ın anlamlı olduğunu anladığın an’lar; aslında hep o sırtladığın boşluğun kattığı anlamı bulursun. kendi içindeki anlamı, aradığın an’dır, anlam. anlam, yüklenen’dir. yüklediğindir. yüklenen sen, yük ise içinden taşamayanlar, belki de korkuların ya da korkunun çekingenliği. ve çıkar gidersin, öylesine, bir yerlere, sessiz sessiz…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder