7 Nisan 2006

heykusuzluk

akşam eve gittiğimde erken yatmalıyım, dediğim bi sabahtan sonraki sıfırüçellibeş. aklıma bir şeyler geliyor gibi oluyor. işte şimdi tam bu an. var öyle bi’şey. ve çok yorgunum, bugünlerde ellerim titriyor, masa ile ağız arasındaki mesafede kaybediyorum damlaları. iki elimle, depremlerle içebiliyorum; çayı. dumanım üstümde, koklayıp gideceğim. sıfırdörtsıfıraltı. kursör yanıp söner, sıfırdötsıfıryedi. aldım düşlerimi yine, örteceğim yokluğunun üstüne, hem üşüdüm ben, aç gözlerini. hey! kime diyorum ben.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

eee,hep bazen böyle olmaz mı???bir de benim halime bak,kıyasla..!!çıkıyorum evden eller ceplerim de,ama ceplerimde ise hiç birşey,anladın demi o da kötü işte nerde o eski telefonum şimdi ise şarjı biten ,arayan numarayı göstermeyen bir telefon,ve bozuk paralar,gidiyorum ama nereye uçsuz bucaksız yollar değil ama bana öyle,sense yoğunlıktan şikayetçisin,aslında sanırım herkes şikayetçi,nedersin??Gittim senin gibi ama nereye gittim?aklımda bin bir türlü sıkıntılar,zevk duymaz oldum,sanki yalnızım,hemde çok yalnız.Etrafımdakileride kırmaya başladım istemeden de olsa.Ne oldum ben acaba aklımımı kaçırdım,rüyamı bu ben nerdeyim,yoksa değiştimmi,ben eski ben değil,o cesaret kalmadı,korkar oldum,bak saçlarımda döküldü,anlıyormusun?Sen yoğunluktan şikayetçisin ya ben İŞSİZİM anladınmı.Boşluktayım,ama sen yine de haklısın bravo...!! Yazılarına devam et takibimiz ve baskınlarımız devam edecek

Erol dedi ki...

zahmet olmuş, uzun yazmışsın.

yıl olmuş kaç, sen hala ne?

bir alttaki yazı ile bu yazı arasında 15 seneden fazla zaman var. neredeyse 6000 gün. altıbin adet doğmalı batmalı gün. hepsi de adrese tesl...