öldürmüştü katı haliyle zamanı. ve olağan sona doğru varırken, gerçekliğinden sıyrılan çiçeklerin yaprakları artık toprağın tek sahipleriydi. hayat senin ne kadar yukarıdan düşebileceğinle ilgileniyordu o sıra. sen, içinde büyüyen o tatsız evrenin her damlacığında boğulurken, sevdiğin çiçekler de artık o toprağa ait değildi. birbirlerini tamlamaktan vazgeçtikten sonra her biri anlamsızlık yetiştiriyordu geleceğine. ki gelecekleri kendileri değildi ve her depremde de bir payları vardı. siyah bulutların öfkesi, su daha büyüktü topraktan ve ağlardı insan. hep ağlardı. insan ayaklarının altına alırdı küçük olanı, bitince ağlaması altına girerdi ayaklarının. ve insan ağlardı.
2 yorum:
hımm,
kendine has yazılarınızı özler olduk.
Sizi gözler olduk, pek sevgili muhterem; pişt :)(:
tasvip etmediğimiz, dilimiz yabancılaşmasın diye kullanmadığımız, "specific" kelimesi ise -tıtııtıt çok ayıp bişi- anlam itibariyle de olsa her dilde sizi anlatması*** bahardan sanırım, ne dersin?
*** dipis notus; italyanca da ise azizim "specificato" imiş. Bak allahın işine, oysa ne kolay kendine has
hahahaha
mojoks(bahardan)
evet bncede. zamanında zamanaa ihtiyacı var zaman zaman..
Yorum Gönder