* sabah uyandığımda, uyanışımın sabaha olmadığını bilirim -yaşarım-
* hayatımda yer eden insanları –konu komşu, akraba, arkadaş v.s- sadece görünce bilirim. görmezsem unuturum, aynaya da o sebeple pek bakmam.
* bir ağaç dikmek için yakın ve güzel bir yer arıyorum, ölmezsem ona bakıp, kendimi iyi hissedeceğim.
* yaz gelince soğuk, kış gelince sıcak ister ya her insan, bir türlü ortası yoktur. her insanın sorununun –her örneğin büyüğü küçüğüne- bu olduğunu bilirim -düşünürüm-
* hayatın zor olduğunu bilirim(z), ama zor olanın hayat olmadığını da, bilirim-düşünürüm-
* msn’in her türlü eklenti “smiley”lerinden –varsayılanlar hariç- nefret ederim.
* windows’un açılış ve kapanış seslerinden nefret ederim.
* yeni çıkan bir ürünün, bir önceki modeline göre üstün özellikleri olmasına rağmen, bir önceki modelde bulunan bir özelliği barındırmamasından nefret ederim.
* winamp’ın 3.0 dan sonraki tüm versiyonlarından nefret ederim.
* işletim sistemi yüklenmesi, ardından sürücülerin, ardından gerekli programların v.s kurulumu işlemlerini içeren zaman diliminde bulunmaktan nefret ederim.
* yeni bir kıyafet aldığımda, aldığım yerden yeni kıyafetler üzerimde olarak çıkarım. artık eskileri elde taşıma vaktim gelmiştir. yenileri de zamanı geldiğinde…
* yemek yerken bıçak kullanmak zorunda kalmaktan nefret ederim, zaten kesmeyen bıçak kullanıldığı için, işi iyice zora sokuyorlar.
* sigara içmeyi seviyorum, bırakmayı denediğim zamanlar oldu ama neden bırakmam gerektiğini düşündüğümde hep bir sigara yaktım.
* yazdığım zamanlar benim en keyifli an’larımdır. bir sigara ve kahve eşliğinde. mutluluk annemin yaptığı pilav değildir. pilavın tadı hep aynıdır.
* telefonla kimseyi arayıp sormam. aranıp sorulurum. zamanla, aranmaz sorulmaz olurum. bu beni mutsuz etmez. çünkü mutsuzluk da annemin yaptığı pilav değildir.
* hiç ölmeyecekmiş gibi yaşadığımı düşündüğüm zamanlar, ölüm aklıma gelir. ölmeyi düşündükçe ise sadece “hiç”lik.
* film izlemeyi çok seviyorum lâkin bir türlü izlemeye başlama, karar verme kısmını beceremiyorum. kitap için de aynısı geçerli.
* birilerine bir şeyler anlatmayı ya da bir şeylere yorum yapmayı pek bi’ seviyorum. ukala olduğumu düşünenler ve/veya söyleyenler için. evet öyleyim, bildiğin gibiyim, diyorum.
* yaptığım iş ve şu an ki yaşamım bana ait değil gibi, çıplak ayakla toprağa basacağım bir hayat büyütüyorum içimde…
* ve ben onu çok seviyorum, eğer o her kimse, biz beraber bir, her kimseyiz. ve elini tuttuğumda, hiç kimse…
* hayatımda yer eden insanları –konu komşu, akraba, arkadaş v.s- sadece görünce bilirim. görmezsem unuturum, aynaya da o sebeple pek bakmam.
* bir ağaç dikmek için yakın ve güzel bir yer arıyorum, ölmezsem ona bakıp, kendimi iyi hissedeceğim.
* yaz gelince soğuk, kış gelince sıcak ister ya her insan, bir türlü ortası yoktur. her insanın sorununun –her örneğin büyüğü küçüğüne- bu olduğunu bilirim -düşünürüm-
* hayatın zor olduğunu bilirim(z), ama zor olanın hayat olmadığını da, bilirim-düşünürüm-
* msn’in her türlü eklenti “smiley”lerinden –varsayılanlar hariç- nefret ederim.
* windows’un açılış ve kapanış seslerinden nefret ederim.
* yeni çıkan bir ürünün, bir önceki modeline göre üstün özellikleri olmasına rağmen, bir önceki modelde bulunan bir özelliği barındırmamasından nefret ederim.
* winamp’ın 3.0 dan sonraki tüm versiyonlarından nefret ederim.
* işletim sistemi yüklenmesi, ardından sürücülerin, ardından gerekli programların v.s kurulumu işlemlerini içeren zaman diliminde bulunmaktan nefret ederim.
* yeni bir kıyafet aldığımda, aldığım yerden yeni kıyafetler üzerimde olarak çıkarım. artık eskileri elde taşıma vaktim gelmiştir. yenileri de zamanı geldiğinde…
* yemek yerken bıçak kullanmak zorunda kalmaktan nefret ederim, zaten kesmeyen bıçak kullanıldığı için, işi iyice zora sokuyorlar.
* sigara içmeyi seviyorum, bırakmayı denediğim zamanlar oldu ama neden bırakmam gerektiğini düşündüğümde hep bir sigara yaktım.
* yazdığım zamanlar benim en keyifli an’larımdır. bir sigara ve kahve eşliğinde. mutluluk annemin yaptığı pilav değildir. pilavın tadı hep aynıdır.
* telefonla kimseyi arayıp sormam. aranıp sorulurum. zamanla, aranmaz sorulmaz olurum. bu beni mutsuz etmez. çünkü mutsuzluk da annemin yaptığı pilav değildir.
* hiç ölmeyecekmiş gibi yaşadığımı düşündüğüm zamanlar, ölüm aklıma gelir. ölmeyi düşündükçe ise sadece “hiç”lik.
* film izlemeyi çok seviyorum lâkin bir türlü izlemeye başlama, karar verme kısmını beceremiyorum. kitap için de aynısı geçerli.
* birilerine bir şeyler anlatmayı ya da bir şeylere yorum yapmayı pek bi’ seviyorum. ukala olduğumu düşünenler ve/veya söyleyenler için. evet öyleyim, bildiğin gibiyim, diyorum.
* yaptığım iş ve şu an ki yaşamım bana ait değil gibi, çıplak ayakla toprağa basacağım bir hayat büyütüyorum içimde…
* ve ben onu çok seviyorum, eğer o her kimse, biz beraber bir, her kimseyiz. ve elini tuttuğumda, hiç kimse…
4 yorum:
* hayatımda yer eden insanları –konu komşu, akraba, arkadaş v.s- sadece görünce bilirim. görmezsem unuturum, aynaya da o sebeple pek bakmam.
garip ama bu sobelemeye dair okuduğum her yazıya "yetmemiş" diyorum. samimiyim, söylenecek başka şeyim yok da joker niyetine söylüyorum diye değil. bu paket bize yetmedi:) çok güzel olmuş..
la panse,
bu tip şeyleri yazmay-ğ-a başlamak hep zor olmuştur. dediğin gibi bu paket kimseye yetmez de, idare etmek lazım, bir paket kaç para biliyon mu sen :)
duygu,
dikkat ettim de cümlelerinde nokta yerine bunu - :) - kullanıyorsun. bayramda keyifler yerinde herhal :)
mavi güzeldir, teşekkürler.
pek hoş olmuş gerçekten.
herzaman ki gibi.
takım çalışmasına yatkın, yeniliklere açık bi' insanım ama vatani görevimi yapmamış bulunmaktayım; ubuntu kullanabilirim, bir deneyelim.
bir de üzerimize afiyet geçmiş olsun efen'im. bakınız pazartesi ne kadar güzel(!) bir gün, gri her yer :(
Yorum Gönder