28 Haziran 2005

Ne-den

Her insanın gururunu okşuyor, SİSTEM..
İyiliğin altındaki, gizli gerçek..
Koşullu sevgilerimiz var..
"Ama" bitiyor dillerimizde..
"Herşeye rağmen" değil..

kağıtsız deftere..

İçimdeki hangi beni;
yaşayacagım..
yaşayacaksın..

25 Haziran 2005

tAtiL

Geldi Catti..

Gidiyorum..
ve
Gittim..

Sevgi Seli..


"Çok güzel bir akşam dı"
Öncelikle; Süper bir çanta, harika bir kıyafet ve ondan da harika olan kıyafetin içindeki SEN..

Saat 20 de Pelin'le buluşup, hakettigi 1,5 iskenderi yemek uzere Melike Döner'e uğradık.Buçuğunun fazla geleceği kararı ile tatlı sohbetimizin arasın da tek iskenderi, "götürdük" :)
Mmmm.. Nefis..

Çay ve sigara.. Koyu sohbetin başlangıc noktası oldu ki Süperr :)

Aslında, yükseklerden şehri süzme fikri vardı önceden bahsi geçen..Biz Setbaşı'nda ki Mahfel'i sectik.

Ne kadar özlemişim seni, ki görüşmeyeli 24 yıl olmuş.Özlediğim, unutmaya yüz tutmuş AN'larım, tekrar tekrar beni ben yaptı ve rahatlattı..
-Sütlü nescafenin köpüğü iyiydi-

Sigara içmeyebilirim diyen Pelin Hanım, döktürdü bu akşam:)Kendimi yalnız hissetmememe sebep oldu.. Sagol janım dostum ;)

"Sanat Galerisi" yazan kapının ardında, tuvalet olması komik bi durumdu..
Ben tuvaletten cıktıktan sonra, Sanatseverler gelip, bıraktıgım sanat eserini goreceklermiş gibi :PpP :)

Çantamdaki mp3 player'ı gostermiş olmam, Pelin için pek iyi olmadı gibi..
Fakat, içsel bakarsak olaya :)
"Ben böyle de MUTLUYUM" diyebilen bir insan cıktı ortaya :)

Hediye ettigim o saat, akıp giden zamanında "ben-kendim-" olması içindi..
Güle güle bak saate, geçen zamana..

Uğultunun dışı da, içi kadar güzeldi.Yüzünü görebilmek, gülen gözlerine bakarak çayımı yudumlamak ve sigaramı çekmek.
Çok güzel di janım dostum..
Teşekkurler, SEN olduğun için..

"Before Sunrise --> Before Sunset" ;)

24 Haziran 2005

Aklimda..

Öznesi ve yüklemi aynı olan bir cümle var dı aklımda..
Kaybettiğimi hatırladım ve onu arıyorum..
O da, beni arıyor mudur?

Nedir?

23 Haziran 2005

Hobbaaa

Tatil e cıkacagım şurda 2 gün kaldı.. Ama gel gör ki işler giderek arttı.
Sinir bi durum Stres oldum bugün..

Güzel olan tek şey;
Mudanya ya gidiyor olmamız.. Ohh şöyle güzel bi balık yiyelim.. Denize karşı..En serininden.. En Kahkalısından.. En Desarjından.. En Güzelinden..

Hobbaa ...

double S

Acıktım!

Öğle yemeği vakti..
Süper..

Uykusuzum..
Gec yattım, bu akşam erken yatmalıyım..
Her zamanki gibi yine yatamıyacagım..
Sinir..

tuketiciyim, korkun..

"Tüketici Kanunları" diye birşey var.. Evet..
Peki nedir?
Bu kavramı bilen cok ama "Kanun"ları bilen yok..
Sinir Müşteriler, bilmedikleri şeyi savunuyorlar..

Mağaza türü yerlerden yapılan alışverişlerde aldığınız ürünü
1 hafta içinde iade etmek gibi bir hakkı yoktur, tüketicilerin.

İade edilebilmesi için;
Ürünün ayıplı, arızalı, kusurlu, tanımına uygun olması gibi durumlardan birinin söz konusu olması gerekmekte..

nescafe + sigara ikilisi.. hmmmm

22 Haziran 2005

Filler ve Beynim..

Beynimin içinde bir tadilat var. Sanırım Filler büyük hasar vermiş.
Tadilat ı yapanlar kısa süreli bi uzaklık yaşa diyor..
Uzan, gözlerini kapa, ayaklarını 30 derece yukarı dik..
...
...
...
Kalk ve duş al.
Arkadaşından aldıgın filmi izle ve tatile çıkmadan geri ver.
Bir kahve al kendine.. Kalemi al karala birşeyler..
Sigaranı çek arada..
Hava sıcak, kendine gelmek için enseni ve ayaklarını ıslat..
Pencereyi aç, sokağı izle..
Gir yatağa.. Uyumadan önce hayal kur. Başrol oyuncusu sen olma, mümkünse figüran ol ki yorgunsun..
Unutmadan!
Gözlerini açtıktan sonra, net'e gir ve burayı oku..

Hersey Cok Guzel Olacak..

Bildiğin birşeyi yapamamak ne acıdır. Ki engelleyen de kendidir, yapmak isteyende..

Olmak istedigim ben..
Olamadıgım ben..
Olamayacagım ben..
Oldugum ben..
Oldurulan ben..
...

Nerde uzlaşmak, nerde anlayış, nerde guzellik, nerde dürüstlük..
Hepsi koca birer Yalan artık..
Kum saati attıkca kumlarını içinden, kırılan camları elimizde kalacak..
Ama biz halen;
teori dehası, pratik yoksuluyuz..
Olmaktan cekindigimiz , korktugumuz insanız..

Bu durumu dışa vuran en güzel ve anlamlı söz;
"Yeter"

21 Haziran 2005

Senden Bütün İstediğim

Senden bütün istediğim;
Küçük bir sevgidir.
Gelen ve ağır ağır büyüyen
Değil, gelen ve giden...

Ve senden bütün istediğim;
Ümit dolu güneşli bir gün
Sevgi dolu bir kucaklayış
Değil, kucaklayış sonra da gidiş...

Senden bütün istediğim;
Beni kırmamak,
Beni bekletmemek.

Yarın çok geç olabilir.
Unutma ki vermek almaktır.
Senden bütün istediğim
Küçük bir sevgidir,
Gelen ve ağır ağır büyüyen
Değil, gelen ve giden...

William Blake

Merhaba

Saatime baktıgımda durmuş oldugunu farkettim.. Başımı kaldırıp etrafıma baktım, sanki zaman durmuş gibi hissettim bi an.
Durdum..
Hiçbirşey olmamışcasına devam ettim..
Yağmur yağsın istedim "üzerime" en sert damlalarını alnıma vurarak..
Yürüdüm adım adım.. 10 adım..
Güneş yüzünü gösterdi bulutlardan sıyrılarak.. Yüzüm güldü;
İçimdeki Yağmur ile oluşan bi gökkuşağı gecti gözümün önünden..
O AN karşıma cıkan ilk kişiye Merhaba diyecektim..
An geçmişti.. O sırada
Kosheen, Empty Skies parcasını inletiyordu kulaklarımda..

Dün geceden eser kalmadı Ben de..
Mutlu etti ; Hava, Güneş, Su ve tüm Varoluşlar...

Aklıma blog geldi.. Bugune ait Şu 15-20 dk lık en guzel zamanımı yazmalıyım dedim..
Ne de olsa cok guzel insanlar var dı.. Beni anlayacak.. Diyemedigim Merhaba mı haykırabileceğim.. :)

"MERHABA"

iyi geceler..

Herkese iyi geceler dileyim bu gece..

Bölee içimden koptu bi "İyi Geceler, İyi Uykular"..
Yatagım bana bakıyo; "Gelll, Gelll... Erol Uyu Bana" diyor :)

Ben gidiyim bari..
"Alışmış, kudurmuştan Hede dir"

(Şu geceyi de bi atlatiimde toparliim kendimi)

Yann Abi...

"Yann Tiersen - La dispute "

için teşekkur ederim arkadaşım..
Güzel 1 / 1,5 iskenderi hakettin.. :)

Catlak Gokyuzu

Dallardan bulut yaptım..
Bulutlarla sana agladım..
Karısınca toprak yüzüme..
Resimlerden yaprak yaptım..

Duvar..

6 duvar arasındayım..
Çevremde 6 duvar var..

Randomize..

Winamp'ı kafasına gore takıl diyerek shuffle yapınca salak ötesi randomize olayına giriyor. Hiç mi sahibini begendiremez bu aptal Winamp..
derken..

"Guns N' Roses'ın Don't Cry " parcasını actı...Winamp bile anladı halimi..
Bu gece ne guzel geldi bu şarkı..
Ver bi sigara sayın Winamp..
Anlıyosun artık beni..

Daral huff

Bi siktirin gidin abi yaaa..
Dışarı cıkıp sigara almaliyim..

Kalbimin sıkıstıgını hissettiriyor bana bu akşam dünya..
Dar geliyor, daral ediyor.. "Hufff"
Kustum..

iki damla gözyağmuru

Ağlamıştı gözleri; iki damla..
Düşmüştü yeryüzüne artık..
Buharlaşan akıma karıştı
Ve uçtu yeryüzünden damlalar,
göğe yükseldi..

Ağlayan Gözler,
gülüyordu o yagmurlu havada..
Öğrenmişti artık,
Gülümsemenin esrarını..
Başını göğe kaldırdı,yagmura inat..
Ve iki damla düştü gözlerine..

18 Haziran 2005

loly bu sana

Çay bardağını vazo olarak kullanan bi insan var mıdır diyordum ki kendime..

"Çay bardagını vazoya koydum" dedi..
"Ben seni niye gormedim ki yolda gelirken" dedim,
"Ben erken geldim" dedi..
Sonra kırbaç çıkarttı ayakkabısının altından, "bu senin" dedi..

Nie bu dunya bu denli dar geliyodu bana anladım... ve bitirdim;
"Ne kadar saçma olursa, o kadar da gerçek olur.."
"Vapurda yalnız üşüyen, saclarını savuran ruzgara bile inat, taşmış sevgi insanı..."

Babacı hediye

Baba ya hediye almak hiç beceremem.. Her sene de aynı durum.. "Baba lara ne alınır?"
Halbuki kaç senedir.. Hep farklı şehirlerdeydik.. Telefon açmak yeterliydi..
Babam ın da pek oyle ilgisi oldugu bi durum degil aslında ama ne yaparsın. Ben kendimi kötü hissediyorum..
Belkide hediyeyi, kendimi kötü hissetmemek için almak istiyorum..

Ben Baba olsam, gelecek hediye ye sevinirim, alınmazsa darılmam belki ama bi uhde kalır gibi..
Tamam buraya kadar herşey güzel de ben ne alacagım ??
Gömlek, pantolon, kravat, saat falan da olmaz.. Hımm..
Çiçek te alınmaz ki "racona ters" :) ..

En iyisi, Alıveriş için gezinirken, gozune takılan bişeyi almak..Belkide başka bi şehre gitmeli :)

Pishtt Bak bii..

Dun akşam ki Halı saha maçından sonra epey bir yorgun hissettim kendimi..
İşin kötü yanı bugünde bir halı saha maçı var..

Ama bi oynayasım var ki "offf" yani.. Saat 21 olsun diye iple cekiyorum..
Sonra guzel bi duş.. İki geyik.. biraz internet ve uykuuu..

Ama oncelikle şu an çok açım.. Şöyle güzel bi iskender yiyim :)

p.s: Google'a "iskender" yazınca burası gelirse, gidin siz de yiyin;-)
Bilinçli Toplum :pPpPpP

17 Haziran 2005

AynA

Bana Baksana SEN! İyice yaklaş.. ağzından cıkamayan o "Nefret".. belirtisi gözlerinin kalbinde carpıyor..

Kere defa carpıyor kalbinin gözleri.. Her parçandan dokülen o Küfür etkisi ağzında nöbet tutan lãl et parcasına takılıyor..

Olüyü oynuyorsun o AN.. Gozbebeklerin olmasa, ÖLÜ pusulası alnında.. ŞRAK..

Aklından çıkanlar, kusturuyor.. Yumruk... Tekme... / Dayan...
Oynama ! kendinle..Oku Oku anlama.. Rol' ünü oyna.. /Uyu...

Ayak parmakların, sac diplerini kıskanıyor.. Alçak kalma bu beden de..
Sokak, karbonmonoksit'e davet ediyor.. Uyuşuk beynini de al..
Saçını kazıt, ayakların için..
Soğuk Duş..

Nefes Nefes'e kal, aç koksun bedenin..
Yitir dengeni.. Sarsıl.. İyice..
Son kez daha..
Bi kez de benim için..

Vur şimdi..

Kır şu "AYNA" yı..

16 Haziran 2005

Sarı kız YALAN..

sarı yalnızlık,
usulca farkedilen...

koşan adımlar,
kaçar birinden...

Azınlık kaygısı,
yakalar derinden...

Sabah uykusu,
gelir ardından...

Karanlık bir gecede,
öldürür kendini...

15 Haziran 2005

2 hidrojen 1 oksijen

Yoğun iş temposu epey bi yordu artık..
Gece yatma sebebimin sadece; "uykum" gelmesi,
Sabah kalkma sebebimin sadece; "uykumun alınmış" olması..
Buna ihtiyacım var bu sıralar..

1 haftalık bir uzak kalma durumu sözkonusu yakın da..
İşten, stresten, uzak olmak.. Sonra donecegim yine yerime..

Bir İstanbul planı var aklımda;
görmek istediklerim, gezmek istediklerim..

Kadıköy havası, Boğaz havası, Deniz Havası...
Dost Havası, Eğlence Havası, Ense Havası... :)

Su gibi olacagım çağlayıp, durulacagım..

Hadi bakalım rastgele.. :)

12 Haziran 2005

Gozyasi

Tüm ışıkları kapatıp, ağlamak istedim...
Yaptım...
Gözyaşlarımı bir yüzük kabına akıttım..
Kapattım..

11 Haziran 2005

Soz verdim..

Telefon caldı..
"Pazar gunu akşam için napıyosun bize gel"..
Telefon çaldı..
"Akşam gelsene bize, Bilg. da bi sorun var... anlamadım bi bakarız hem..
"Telefon caldı.."
Digital kamera nın içinde resim yok ama full gosteriyor.. makinada var bişiler galiba.. gelsene bi ara bu akşam mesela..."
Telefon caldı..
"Carrefour a gidelim akşam, bi suru bişi almam lazım.."
Telefon caldı..
"Bilgisayarlar da sorun var Erol.. Kilitlenme yapıyor.. Yarın 6 dan sonra gelsene bi bakalım.."
Telefon caldı..
Telefon caldı..
Telefon caldı..
...
..
.
Her iki akşam da evdeydim.. İşim de yoktu..Ve ben hiçbirine söz vermedim..
Birilerine söz vermekten cekiniyordum..
Sonra anladım ki;
"Ben kendime söz vermeyi seviyorum.."

10 Haziran 2005

argın yorgun..

Sevgili bedenim..

Biliyorum ki , cok yorgunsun..Beden olarak, isyan noktasındasın ve elinden gelsebeni öldürebilir, boylece uzun sure dinlenebilirsin..

Bugun Cuma, hele şu günü bir atlatalım, gece yarısı olsun saat;
Guzel bir duş alalım, karnımızı doyuralım, ayaklarımızı uzatalım hafifce yukarı dikerekten..Yataga girelim, ne zaman uyanacagımızı düşünmeden, daha dogrusu hiçbişi düşünmeden vuralım kafayı..Artık saat 15:00 mi olur 16:00 mı olur ne zaman uyanırsak o zaman kalkarız.. SöZ..

Şimdi lütfen biraz gayret...

9 Haziran 2005

..ugultu

Parıltıları kaldı artık biriken sıkıntılarımın
Organlarım teker teker dökülüyor,
Kalbim o kadar sessiz ki bu duruma..
İçinden haykırıyor, duymasın kimse...

Soğuk akıyor kan, ölüm soğuk..kokusuz bir çiçek, kan istiyor..
Gök itemiyor, yer çekemiyor..Almıyor boşluklar, reddediyor..
Sevdigim yüzüm, kuru bir ölüm bekliyor seni.
.Koşmana engel tüm hayatlar, armagan sana son nefeste..


Göre göre gözümle, kala kala yüzümle..
Olmayan bedenimden, yardım istemekte..
Aynayı kim koydu ki önüme, çekin beni..
Ne istemediğim ne kadar bilmedigim..
Tutun ellerimden, kurtarın yokoluştan..
Alın kainatı yanımdan, bırakın karanlıkta..
Ama.. Ama.. kalsın biriniz, gitmesin..
Biri tutsun artık elimden, hislerimle öleyim..

6 Haziran 2005

Neden

Otobus kalkmak uzereydi. Vazgectim. Döndüm geri.
Hem ekmegimde bitmemişti henuz. Bi ayran almalıydım ekmegin yanına,
Sıcagın etkisinide atsın uzerimden.

Bir ıslık ardından, "Aylin"..
Sıcak burası cok, hadi gidelim. Hem ekmegine de ortak olmam.
"Zaten o beni yiyor" diyebildim, sırıtarak atarken yalnızlıgımı o an..
Durdu ve "ilahi..."

"İyiki gördüm seni, hiçbişi yapmıyorum, ortak olmak ister misin?" dedi 3 adım atmadan.
Plansız olunca daha bi neşeli olurum ben diyebildim ve kactım
....
Kaçırmış tım otobüsü bu sefer ki elimde ekmek bile yok tu
....
Geri döndüm gitmişti...

.. in love

Göruyordum seni, oyle bir yıkıyordun ki herşeyimi derinden..
Sigaramı içme sebebim ve Hayallerimin başrol oyuncusu olman..
Unutmustum; "bir daha asla uzulmek istemiyen" ben..
Oylesine elini sıkıca tutma ihtiyacım vardı ki sigaramı yakıyordum..
Dumanla arasında kalan ben, gorunmuyor muydum ?
Oylesine gözlerine dalmak istiyordum ki, saçlarına karısarak..
Sen sadece sabit kalsan, beni izlesen, ben seni oynarken..
Yanyana uzandıgımız çimlerden kalksak; ayaklansak aniden..
Ve dönsek birbirimize sımsıkı sarılsak, hiç konuşmasak..
O an tekrar gözlerine dalsam bin kere doğsam yeniden, hiç ölmesem..

4 Haziran 2005

Boktan bi gün...

Bugun Sabah 9 da Adliye' de, mahkeme de olmalıyım. Öğle ye kadar da işyerinde olmam gerek...

Ama ben ne yaptım ?
12:30 da uyandım !!
Başım catlıyor ve çok açım..

1 Haziran 2005

Run lola Run


Yürümekle meşgulum, hızlı adımlar atıyorum.. 3 km çok mu? ya da orası 3 km var mı? arası düşünce abuklamaları.
Kaldırım taşlarına bakıyorum, bir taşın bittiği ve diğerinin başladığı yerdeki "çizgi" lere takılıyor gözlerim.
Her attıgım adımda, çizgilere denk gelmemeli ayaklarım, yoksa kaybederim...

Ayaklarım yoruluyor, gittikçe bedenime yayılıyor. Beynim abuk düşüncelerle ve bir yandan da "kurallı oyun" içinde.
Gözlerden gelen görüntüleri işleyecek ve beni ayakta tutmaya çalışacak. Lider i oynuyor beni benden karışıklaştırıyor.

Hayatımın yardımcı oyuncuları bir bir akıyor emin olamadıgım 3 km lik yolun gerisinde bırakılılarak..


Bıraktım herşeyi.. Taksi dedim.. Bindim..

"40 ına merdiven dayamış" insan edasında, tipik "bükük boyun" bakan gözler..
Ben-den evvel teşrif eden bir varlık;
Abi; dedim..
"10 dk. ne demek senin hayatında"..
Yandan baktı, "Müzik açayım ben sana" teybi açtı.."
Hatasız kul olmaz, hatamla sev beni"..."
Benzin istasyonu girişinde bıraksana.." dedim. Alıştıgı dilden..

Orhan Gencebay'ın o şarkısını severdim aslında. Melodisi hoş eder, sözleri ifade ederdi birşeyler.

"Run lola Run" dedim ;
Beynimle olsam, kalan kilometreleri gitsem, "çizgi" oyununa takılsam, yardımcı oyuncuları ardımda bıraksam.

"Run lola Run" dedim ;
Taksi desem, "falan"a gidiyor musun desem ve "inadına" Binmesem..

"Run Lola Run" dedim ;
Gittim bir an.. Müşteri; "Para üstünü versene birader".. Alışmadığım dilden..

Boş Ayna

Once boş sayfa buldu, kendinde
Sonra aldı beni karşısına
Dedi ki: Bak sen anlat bana..
Dedim ki: Konuşurum ben sana..

"Aslın da.." dedi;
Kes dedim, deme "Aslın da" bana..
Neden dir bu çıkış dedi.."
İçten" olmadıgının delili dedim..

Bak dedi sen bana..
Kal dedim sen öyle;
"Gözlerine" dalmanın "rüyasıyım"
"Saçlarına" dokunmanın "hayranıyım"

Sen dedi:Bazen olamıyorsun ben gibi.
Anlıyorum sensin kötü halli.
Uzaklaşıyorsun benden it gibi

Dedim ki:Sonrası geliyordu,
gorunmeyen bitişin
Çiz sen beni fiziken,
Koy İçine "kendini"..

Ben nasıl ben olurum,
içine koyarsan kendini..
Anlamazsan sen beni,
Ben bilirim kendimi..

Düş-lerim

...onca insan arasından nasıl da fark ettirdi bana kendini.

"Merhaba dan öncesi" ve "Merhaba dan Sonrası"
İşte benim "Miladım" dedim uyuyamadan once hatırladıgım..

Kaçan gozler, kesik tavırlar, ince gülüşler...
Elele dokunmak ve titreyen dudaklar...

Kanayan gözler, şaşıran bakışlar, unutturan yakınlıklar..

Yazabilmek kendini artık kendinden bir kendine..

Ne guzel başlar bu hikayeler;

"hayat" gibi lakin biter, "ölüm" gibi

[25/05/2004]

Madde-nin eriyen halisin..

Özlemediğim kadar soguksun bu gece bende, kırılan yapraklar düşüyor dalından ve soguk gozlerimden, sen artık var olamıyorsun bende yokoluşlara uzanıyorsun tenimde ve karanlıklarda.. Gidiyorum; kendimden uzanarak, sabahı aydınlatan kankırmızı gozlerimle.. ve bakıyorum etrafıma yıgınların arasından geciyorum her sabah suzulen adımlarla.. şimdi sıra bende, kayboluyorum gölgemden, sıyrılıyorum kahrolmuscasına.. Gidenlerden bir sen ölüyorsun bu derece soguk, bu derece buz olarak kalıyorsun. Eritecek güneş doğacak mavinin uzerine ve bitecek ve son bulacak..

yıl olmuş kaç, sen hala ne?

bir alttaki yazı ile bu yazı arasında 15 seneden fazla zaman var. neredeyse 6000 gün. altıbin adet doğmalı batmalı gün. hepsi de adrese tesl...