31 Ekim 2005

de ki; ne var?

şimdi bir bakalım elimde neler var. “çekip gitme isteği”. radiohead no surprise diyor. aklıma edward norton dayanıyor. evde sabun bitmiştir. Aklımıza çok önemli bir “iş”’i pazartesiye bıraktığımız geliyor ve bizi hemen yarını yaşatıyor bugünden; bugünü unutarak. o sırada gözümün önünden geçen kişi, tarantino oluyor ve elinde bir hattori hanzo kılıcı, uzatıyor bana. david linch yapımı bir puzzle var karşımda. aklıma her şeyi bırakıp bir steve zissou olabilmek geliyor; bu böyle gitmez, diyerek. “amenebar” giriyor aralıktan içeriye, “aç gözünü” diyor ve kâğıt imzalatmak istiyor. donduralım seni, bir ara açarız, bakarsın duruma göre yaşarsın. bir gidin güzelim başımdan, ben 75 model bir “guguk kuşu” olmak istiyorum. oruç aruoba “de ki; işte” ile yaşam var ise ölüm diyor. gözüm saate kayıyor. sigaramı yakıyorum, kahve yanı başımda. genetik bir kopyam karşımda bana bakıyor. örümcek adam mısın ulan sen. öyleyse ben de süpermen’im. âzad edilmişim ama hâlen bir köle isaura’lık var hayatımda. baron kim onu da bilmiyorum. karşımdaki örümcek adam, baron olabilir mi? öyleyse süpermen’de köle isaura. roy vedas, fragments of life diye robotik sesleniyor. where is my mind. pixies giriyor kulağımdan ve diğerinden çıkıyor. saat geç oluyor-nasıl oluyorsa- gözüm kapanıyor gibi, sahil kasabasında bahçeli bir ev. bağımlı olmak zorunda kalmadığım bir “hayat”. sorumlusu benim. olursa bana, olmazsa bana. kronik rahatsızlıklardan kurtulma yeri. üçüncü dünya savaşında dağda kalsam, açlıktan ölürüm. kendimize bu kadar mı bi’şey katamayız. Şebnem’in çakıl taşları var bende o bile yok. sunay akın çok biliyor, her şeyi, al hıncal’ı vur sunay’a. her şeyden az bilip, çok şey bilmek. bir artı üç eşittir dört, iki artı iki eşittir dört, dört değilse de ikisi de aynı sonuç. tencere kapak. acıktım şimdi ben. duşa girsem, ıslansam. süpermen ve örümcek adam’ı boğsam. geri dönüp yine ben olsam. bayram da geliyor. yeni kıyafet alıp, ne kıyafetler gördüm içinde süpermen’ler yok ne örümcek adamlar var üstünde örümcek resmi var. the cure lullaby ile finish yapıyor. suyum ısındı. kahve mi içsem, duşa mı girsem?

3 yorum:

hicanka dedi ki...

bu kadar maceradan sonra önce duşa girip sonra kahve iç bence

O. dedi ki...

Tema guzel olmuş Erol.
Yorum yazamıyorum kusura bakma. Okumuyorum sanma.
(ciklet manisi gibi oldu)

Erol dedi ki...

eyvallah kardeş.

yıl olmuş kaç, sen hala ne?

bir alttaki yazı ile bu yazı arasında 15 seneden fazla zaman var. neredeyse 6000 gün. altıbin adet doğmalı batmalı gün. hepsi de adrese tesl...