28 Ekim 2005

off ki ne on

bugün koşarak kaçıyorum, koşarak kaçtığım ‘bugün’ bitmek üzereyken, sürekli geçmişe varıyorum. evde yalnızım. fonda bir müzik, sessiz. geçmişi çıkardım koydum kenara. kenarda birikenler… aklımda bir kelime var, nereye koyduğumu bulamıyorum, acaba kenarda mı kaldı. kenarda birikenler çok fazla. elimi atsam başka bir şeyler denk gelebilir. içime düştüm. karanlık. bir ışık buldum üç harfli, mum değil sen. soldan sağa, yukarıdan aşağıya; sen. içimde bir sahil kasabası var. parkın denize sıfır yerinde. ayaklarım aşağı sarkmış, başım yukarı. başımı yukarı çeken; sen. güneş, ışık. ay ışık. sen ışık, üç harfli bir aydınlık. içimden çıkıyorum. başımı sallıyorum anca kendime geliyorum. ekranda ışık, sen ışık, kelimelerim sen, üç harfli ışık; sen. ev hâli ne güzel, bir elimde kahve, yanan sigara, rengi kaçmış pijama. saç, baş dağınık. özgürüm sabaha kadar. telefonu da kapattım. tüm iletişimi kapattım. wireless’i kapattım. iletişim yok. kapı kilitli. yalnız. bir sigara, sessiz müzik kapanıyor. ses yok, tuşlar ses yapıyor, o da sana ait. ekranda ışık var; üç harfli; sen.
kendimi kaybediyorum, ben neredeyim. üç harfli; sen.

2 yorum:

Erol dedi ki...

öyle de olsa, böyle de olsa yanmıyor mu canımız sonuçta.
ilerisine bakınca en ötesi ölüm değil mi sonunda...

mer dedi ki...

"Sen"in sözlerinle "O" nu buluyoruz.
"O" "Sen"i çok sevdiği için "Sen"i daha çok seviyoruz.
"Sen" "O"nun habibisin. Biz sizin...
Bizi Onsuz bırakma Ya Rab...
Bizi Sensiz koma Ya Rab...

yıl olmuş kaç, sen hala ne?

bir alttaki yazı ile bu yazı arasında 15 seneden fazla zaman var. neredeyse 6000 gün. altıbin adet doğmalı batmalı gün. hepsi de adrese tesl...