28 Aralık 2005

üst'alt'olan

ardında kalan. ve kalan, çıkan, bölünen ve sonuca eklenen. bir umutsuzluk eşiğinden dönen, döneduran. sürüklenen, bir dur’ak bekleyen. beklerken zaten orada olan, bilmeden. ve fakat bilemeden değil. elini umutsuza cebine attığında sürüklediğin, kırık dökük’lükler. içinden dökülen kırıntılar kimi zaman yüzüne işlese de bu bir arka kapak, en sona bırakılan. ki en sona bırakılan dur’ak ve zaten üzerinde olduğun, arka kapağına baktığın, ve hâlen gidişi beklediğin bulunduğun noktaya; bulunduğun noktadan. bir cümle sonu noktası... ve elin kelimelerin üzerinde, biri nokta öncesi, sana göz kırpan; ters istikamet... ve zaten ardında kalan. o kaldıkça, gittikçe zaman... soluklanma, anlamadan, geç git, hızlı akıyor şimdi. durma noktalar virgüller sana değil aitliği. onlar ki zaten hep olacak ve hep olmalı, olağanlığına takılmadan yaşamın. ve düşündükçe ve durdukça ve kaldıkça ve gittikçe... ne olursa, oldukça... sonuç hep aynı olacak ve işte dur’aktan veya noktadan geriye bakacaksın. ve zaten eriyip giden bu değil midir? eriyip götüren ya da sen neresinden tutarsan, işte o noktadan, dön şimdi kapıya kapa ardını; ardına...

1 yorum:

Asuman Unsal dedi ki...

...
kimi zaman,
döne duran zaman tanımsızlığı
yansıyan aynadan
kapak önü süpER kahraman
ardı
ardına
sıralanan
giden
onca
dolu
an
...

yıl olmuş kaç, sen hala ne?

bir alttaki yazı ile bu yazı arasında 15 seneden fazla zaman var. neredeyse 6000 gün. altıbin adet doğmalı batmalı gün. hepsi de adrese tesl...