27 Şubat 2008

bu sabah kapımı çalarken

kendimi, ikiden fazla olduğunu bildiğim bir sayıya ayırdığımı hatırlıyorum, bundan yüzyıllar önce, sanki. anlatacak hikâyeleri olmayanlardanım ya da hikâye anlatamayanların, kendilerini hikâyesiz hissetmeleri ile benzeşen bir atmosferdeyim. tam olarak ne olması gerektiğinden de emin olamıyorum fakat ne olmaması gerektiğini çok da iyi biliyorum. kendimi bazı vakitlerde silkeleyip toplayınca, bir o kadar da farkında olmama rağmen, kendimi, kendime, ne olmaması gerektiğine yakın olarak buluyorum, toplamda.
ve ben, o tanımadığınız ben değilim.

Hiç yorum yok:

yıl olmuş kaç, sen hala ne?

bir alttaki yazı ile bu yazı arasında 15 seneden fazla zaman var. neredeyse 6000 gün. altıbin adet doğmalı batmalı gün. hepsi de adrese tesl...